RECEP ESER
Her dilde barış
Her dilde barış
Bu yazımda spor yok. Basketbol yok. Hiçbir şey yok.
Bu yazımda 5 harfli bir kelime var.
Söyleyen herkesi gözlerinin içinin güldüğü.
Herkesin umut ettiği.
Herkesin hasretle beklediği.
Herkesin tek isteği.
Herkesin yarınlar için dilediği.
Onun hasreti ile anaların babaların evlatlarına isim olarak verdiği.
Ve herkesin ellerini göklere açıp Yüce ALLAH’tan dua olarak istediği BARIŞ var.
BARIŞ;
Ne kadar güzel ve anlamlı bir söz değilmi?
Ne kadar hasretiz bu söze.
Oysa ne kadar da yakışıyor bize.
Çok uzak ve bir o kadar da yakın hepimize.
BARIŞ;
Herkesin ağzından çıkıyor.
Ama gel gör ki herkes barış dedikçe kan daha çok akıyor.
Nasıl bir iştir anlamadım. Anlayan varsa banada anlatsın.
BARIŞ;
Bir sempozyumda dinlemiştim. Adını hatırlayamadığım için beni affetsin bir profösör anlatıyordu.
Herkes barıştan bahsederken neden gelmiyor bu barış. Çünkü diyordu barışa hizmet etmek gerekir. O zaman barış kendiliğinden gelir.
Ne kadar doğru değilmi?
Herkes kayıtsız şartsız barışa hizmet etmeli.
Bu hizmetin nedeni, nasılı, şusu, busu, aması, veyası ve daha bir çok amalar, nedenler, nasıllar olmadan herkesin barışa hizmet etmesi gerekir.
Gelin bu hizmette birlikte yarışalım.
Gözü yaşlı anaların, babaların, ablaların, kardeşlerin evlatların sevgililerin hayır dualarını hep beraber alalım.
Ve Mahatma GANHHİ’nin şu sözünü aklımıza kazıyalım.
YEMİN EDERİM Kİ,
DÜNYANIN BÜTÜN TOPRAKLARI TEK BİR İNSANIN KANINI AKITMAYA DEĞMEZ…
BARIŞ, PEACE, PAİX, FRİADEN, PAZ, PACE, MİR, VREDE, AŞİTİ