NEJAT SAYMAN
Basketbol-Voleybol Farklılıkları Ve Nedenleri-2
Basketbol-Voleybol Farklılıkları Ve Nedenleri-2
Futboldan sonra ülkemizin en popüler iki sporu olan Basketbol ve Voleybolun benzerlikleri ve farklarını irdelemeye devam ediyoruz. Birbirine çok benzeyen ve aslında birbiri ile entegre 2 kaliteli sporun artı ve eksilerini Milli Takımlar bazında masaya yatıracağız.
Basketboldan başlarsak eğer, en önemli konu tabi ki A Milli Takımın İstanbul’da yani evinde dolu tribünler önünde Hırvatistan’a kaybedip tarihinin belki de en kötü 2 yılını noktaladı. İşin iyi tarafından bakarsak Devşirme oyuncu rezaletinden de kurtulmuş olacağız. Biraz aklı selim düşünüp gelecekte Devşirme oyuncu oynatmamayı net olarak benimsememiz gerekiyor. Artık bir yerden başlamamız gerek. 12 yıldır dişe dokunur başarımız yok. Avrupa’da iyi liglerde oynayan oyuncumuz yok. Final Four’da oynayıp katkı veren oyuncumuz yok. NBA demesin kimse çünkü son 20 senede NBA olmak Avrupa’da bir Kulübe transfer olmaktan çok daha kolay.
Milli Takımın yapılanması artık ileri dönük olmalı. Voleybolda Eczacıbaşı 2005 doğumlu Pasörü Dilay Özdemir’i geçen yıl Beşiktaş’a anlaşmalı verdi ve Dilay takımın pasörü olarak çok iyi performans verdiği sezonda Beşiktaş’ın Süper Lige çıkışında direkt etki yaptı. Bu sezon Eczacıbaşı Dilay’ı bu kez Süper Ligin yeni takımı Karayolları’na verdi. Ankara ekibi Eczacıbaşı’nın uzun yıllardır birlikte çalıştığı üretken bir kulüp. Saliha ve Elif Şahin kardeşler Karayolları’nda tecrübe kazanıp Eczacıbaşı’na geri döndüler ve A Milli Takım oyuncusu oldular. Naz Aydemir’in kariyerinin sonlarına yaklaştığını düşünürsek, çok büyük aksilikler olmazsa Dilay, Naz Aydemir’in tahtının yeni varisi olacak. Şu anda 18 yaşına giren Dilay 1.87 boyunda. 3 yıl içinde 3 cm daha nasılsa uzar. Yani 1.90’lık pasör için Eczacıbaşı ve Voleybol Federasyonu ortak çaba içinde. Bu arada Dilay U19 takımı ile 10 gün önce Amerika’da Dünya Şampiyonası finali oynadı ve Amerika’ya 3-2 kaybettiğimiz ve Dünya ikincisi olduğumuz bir turnuvayı geride bıraktık. Aynı turnuvada ilk 6’da oynayan Eylül ve Beren En iyi Smaçör ve En İyi Pasör Çaprazı ödüllerini aldılar. Bu üçlü şu anda Meksika’da U21 Dünya şampiyonası oynuyorlar ve üçü de ilk 6’daki yerlerini korudular. Federasyon-Kulüp ortak çalışması çok değerlidir. O yüzden Voleybol her gün üstüne koyarak büyüyor. 20 ve 21 yaşındaki oyuncuları tercih etmeleri en doğal hakları iken 2-3 yaş küçük oyuncularla turnuvayı oynuyorlar. İşte, oyuncu böyle yetişir!
12 Dev Adam turnuvaya zaten krizlerle hazırlandı. 2 Devşirmenin de sakatlıklarını öne sürerek gelmek istememesi, Alperen ve Cedi’nin gelmeyeceğini açıklaması işin tadını kaçırdı. Sonra sihirli bir el değdi ve Alperen aniden geldi !
Polonya ile oynadığımız 2 hazırlık maçı umut verdi ama resmi maçların böyle olmayacağını da göz önüne pek alabildiğimizi sanmıyorum. Özellikle Devşirmelerin olmadığı bir turnuvada Buğrahan ve Melih’in kadroda olmaması bence çok korkunçtu! Asla şut kalitesi ile öne çıkmayan savaşçı, takımı oynatmayı misyon edinen 3 guard (Şehmuz-Kenan-Berk) ile elemelere katıldık. Günler önce Hırvatistan’ın alan savunmasının bizi bozacağını yazmıştım. Zayıf takımlara karşı farklı öndeyken atılan şutlar risksiz olduğu için yüzdeler genelde yüksek olur çünkü şut girmese de kaybetmezsiniz. Ama hedef maçlarda eller titrer ve zaten Türkiye liginde aynı anda 5 yabancının oynadığı düşünülürse, ligde az süre alan oyuncuların son 10 senedeki EN ÖNEMLİ TURNUVA’da ellerinin titremeyeceğini sanmak sadece hayalcilik olurdu ve oldu da. Geçen yıl bazı maçları Larkin’den iyi oynayan Buğrahan nasıl olmaz takımda? Itoudis’in son saniye setlerinde buz gibi olmasına rağmen kenardan o topu atması için oyuna soktuğu ülkenin en iyi şutörü Melih’in kadroda olmaması ayrı bir felaket.