Bir Alperen Şengün hikayesi
Basketbolda iki ana pozisyon vardır.Bu pozisyonlar basketbol tabiriyle "guard" dediğimiz ve takımın beyni konumundaki oyun kurucular ile pota altını domine edebilecek,aynı zamanda dış şut özelliğine sahip uzun oyuncular yani uzun forvet ya da "pivot"lardır.Özellikle bu iki önemli pozisyon açısından (A) Milli Takım seviyesinde son yıllarda elit oyuncular çıkaramamanın sıkıntısını yaşıyorduk.Sürekli olarak oyun kurucu pozisyonu tercihlerimizi devşirdiğimiz yabancı oyunculardan yana kullanırken,elimizdeki tek gerçek uzunumuz tecrübeli Semih Erden'in adeta gözünün içine bakıyorduk ki imdada geç yeteneğimiz Alperen Şengün yetişti.Alperen,Semih'in yokluğunda EuroBasket Elemelerinde özellikle Hırvatistan ve Hollanda ile oynadığımız maçlarda Milli Takımımızın üzerine adeta bir güneş gibi doğdu.Oynadığı cesur basketbol ve varını-yoğunu ortaya koymasıyla basketbolseverlerimizin büyük beğenisini kazandı.
ALPEREN ŞENGÜN'Ü YAKINDAN TANIYALIM
Doğum Yeri:Giresun
Doğum Tarihi:25 Temmuz 2002(18 yaş)
Boy:2.08
Pozisyonu:Uzun Forvet-Pivot
Alperen,basketbola geç sayılabilecek bir yaşta Giresun'da başladıktan sonra az sayıdaki alt yapı fabrikalarımızdan biri olan Bandırma'nın yolunu tuttu.2017-2018 sezonundan itibaren Bandırma Kırmızı ve Banvit Basketbolun(Teksüt Bandırma) formalarını giymesinin ardından içinde bulunduğumuz sezonda (2020-2021) 3 yıllık sözleşmeyle Beşiktaş'ın oyuncusu oldu.Genç yetenek,daha henüz 18 yaşında olmasına rağmen siyah-beyazlı takıma gelir gelmez formayı kaptı ve başarılı performansıyla sürekli olarak ilk 5'e adını yazdırmayı başardı.Alperen bununla da yetinmedi ve bol yabancılı Süper Lig'imizde maç başına 30 sayı civarındaki performansıyla şu ana kadar hem "SAYI KRALLIĞINI" hem "EN VERİMLİ OYUNCU" hem de "EN DEĞERLİ OYUNCU" oyuncu unvanlarını eline geçirdi.Alperen Şengün,ING Süper Ligi'nde Beşiktaş'ın güçlü rakibi Darüşşafaka'yı 86-82'lik skorla yendiği karşılaşmada,27 sayı ve 13 ribauntluk performansıyla double-double yaparak hem takımını adeta tek başına sırtlayan,hem de maçın tek kelimeyle yıldızı oldu.Dev Adam,bu kısacık basketbol geçmişine ayrıca aynı yıl içinde hem Gençler Ligi'nin "EN DEĞERLİ OYUNCUSU",hem de FIBA U18 Avrupa Basketbol Şampiyonası'nın "EN İYİ BEŞİ"nde yer alma başarısını ve onurunu sığdırdı.
AHMET KANDEMİR İLE ALPEREN ÜZERİNE...
Alt yapıya ve gençlere verdiği önemle tanıdığım ve antrenörlükteki üst düzey bilgisinin yanı sıra candan dostluğuna büyük değer verdiğim Beşiktaş'ın Koçu Ahmet Kandemir ile Alperen Şengün üzerine hoş bir sohbet gerçekleştirdik.Kandemir'e,Alperen'i en yakından tanıyanlardan biri olarak görüşlerini sordum ve kendisine top sende dedim.Ahmet Kandemir'in noktasına,virgülüne dokunmadığım görüşlerini olduğu gibi aktarıyorum:"Avni Ağabeyciğim,Avrupa'da şu anda Alperen'in işini yapan başka bir oyuncu yok.Elleri çok yumuşak,patlama gücü yüksek, zamanlaması yerinde,ayaklarını iyi kullanıyor,hareketli bir uzun ama çok daha iyi olacak.Atletizmini geliştiriyor,çok çalışıyor ve çabuk öğreniyor, ekstra çalışmalar yapıyor.Basketbola geç başladı ama üst seviyede erken oynamaya başladı.Şimdiden NBA takımlarının radarına girmiş durumda. Şunu herkes çok iyi bilmeli ki gençlerimize kendi takımlarında sorumluluk verilirse bu isimler hem Lig'de hem de Milli Takımlar düzeyinde aynı sorumluluğu üstlenmekten çekinmiyor.Biz Alperen'e takım içinde bu sorumluluğu verdik ve bunun karşılığını hem Lig'de hem de Milli Takımımız kapsamında alıyoruz.Yani ne ekersen,onu biçersin misali."
ÖRNEK KULÜP;BEŞİKTAŞ...
Ahmet Kandemir'e Beşiktaş'ın sezona genç ve bol yerli oyunculardan kurulu bir takımla başladığını ve üst üste alınan yenilgilerin ardından gelen art arda gelen galibiyet serilerinin ne anlama geldiğini de sormadan edemedim.Söz yeniden Kandemir'de.."Beşiktaş gibi büyük kulüplerin taraftarı kısa zamanda başarılar ve şampiyonluklar bekler.Tabii ki bu görüşe saygımız sonsuzdur.Çok para harcayarak güçlü sandığınız kadrolar kurabilirsiniz ama bu kadrolarla şampiyonluk dışında bir sıralamada ligi örneğin yedinci sırada da bitirebilirsiniz.Bu durumda taraftar bu kadar parayı bu sıralar için mi harcadınız diyebilecektir.Biz de kulüp olarak düşündük ki genç oyuncu yetiştirmeyen ve sorumluluk vermeyen çoğunluktaki kulüplerin aksine gençlerimize yatırım yapalım ve onlarla üzülelim,onlarla sevinelim.Şimdi görüyoruz ki çok doğru işler yapmışız ve yapmaya da devam ediyoruz.Şu anda elimizde müthiş bir alt yapı ordusu var.Çok sayıda genç yeteneğimizi birer elit oyuncu olarak Türk basketboluna armağan etmek yolunda Sırbistan'dan "FUNDEMANTAL KOÇU" getirdik.Bu gençlerimiz 8'li grup halinde her gün Sırp Koç eşliğinde 3 saat aralıksız çalıştıktan sonra (A) takımımızın antrenmanlarına katılıyorlar.Beşiktaş Kulübü olarak diğer kulüplerin aksine yerli gençlerimizle uzun süreli kontratlar yaptık.Hiç kimsenin en küçük bir kuşkusu olmasın,en kısa zamanda Alperen gibi elit oyuncuları basketbolumuza kazandıracağız."
Ahmet Kandemir'in bu sözleri,elit oyuncu sıkıntısı çektiğimiz ve (A) Milli takım seviyesinde neredeyse futbolumuzda olduğu gibi basketbolumuzda da adeta bir küme düşme pozisyonuyla karşı karşıya kaldığımız bir dönemde kavrulan yüreklerimize su serpti ve gelecekten umutlu olmamızı sağladı.
TBF'YE DE ÖRNEK..
Basketbolig köşe yazılarımda özellikle gençlerimize yapılacak yatırımlar konusunda Türkiye Basketbol Federasyonu Başkanı Hidayet Türkoğlu ve eski Milli oyunculardan kurulu ekibini sürekli olarak göreve davet etmeme rağmen ne hikmetse onlarda hala yaprak kımıldamıyor.Milli Takımımıza seçilen oyuncularımızda gördüğümüz fundemantal eksikliğinin giderilmesi konusunda özellikle Eski Yugoslavya ekolünden gelen Sırp Koçların sadece fundemantel eğitimi vermeleri için ülkemize getirilmesi yolunda girişimlerde bulunulmasını önermiştik ki bu noktada imdada Beşiktaş Kulübü yetişti.Beşiktaş kulübü ayrıca TBF'nin Ligimizdeki bol yabancılı ısrarına,kendi bünyesinde sergilediği bol yerli ve az yabancılı tutumuyla güzel bir cevap daha vermiş oldu.
KISSADAN HİSSE...
Kıssadan Hisse;"Anlatılan bir hikayeden ve olaydan alınacak ders" demektir.Anlatmaya çalıştığımız Alperen Şengün ve aynı zamanda genç yaşında ona sorumluluk vermekten çekinmeyen Beşiktaş Kulübünün birlik ve beraberlik hikayesi,gün gibi gerçek bir hikayedir.Bu hikaye,başta TBF olmak üzere tüm kulüplerimize örnek olmalıdır.Kulüplerimiz,sezonu kurtarma adına ardı ardına transfer ettikleri ve 1 yıl sonra adını-sanını dahi hatırlamayacakları yabancı oyuncularına verdikleri tonla paranın dörtte birini Türk Gençliğinin fundemantal eksikliğini gidermeye harcasalar hem kendileri için hem de Milli Takımımızın geleceği için "sen de bir ışık yak" demek olmaz mı acaba?
Bu vesileyle Beşiktaş kulübünü bu doğru yapılanmasından dolayı kutluyor ve genç yerlilerimizin Türk Basketboluna kazandırılması yolundaki çalışmalarının diğer kulüplerimize de örnek teşkil etmesini diliyorum.
Elim bir trafik kazasında kaybettiğimiz dünyaca ünlü basketbolcu Drazen Petroviç ile bir sohbetimiz sırasında kendisine bu başarısının sırrını sorduğumda;"Oynadığım maçlarda kaçırdığım atışların bölgelerini hafızamda tutar,ertesi gün takım antrenmanımızın çok öncesinde salona gelir ve büyük bir hırsla kendime "sen bu şutları nasıl kaçırırsın" diyerek oyun alanında isabet kaydedemediğim bölgelerden 500''er atış yapardım" demişti.İşte başarının sırrı bu cümlede yani ekstra çalışmada ve kendini geliştirmekte yatıyor.
İlk sözüm Alperen Şengün'e...Alperen kardeşim,iyi başladın ve iyi gidiyorsun.Basketbolumuza adeta bir güneş gibi doğdun.Artı ve eksilerini iyi biliyorsun.Daha yolun başındasın ama gidecek uzun bir yolun olduğunu,azimle ve coşkuyla ekstra çalışmaların sayesinde seni ve Milli Takımımızı güzel günlerin beklediğini asla unutma.
Bir diğer sözümde gençlerimize...Ey gençler,önünüzde Alperen Şengün gibi güzel bir örnek var.Sıradan oyuncular olmak yerine elit oyuncular olmak için çok ama çok çalışın ve takımlarınızda forma verilen değil,formayı alan ve o formayı hiç bırakmayan oyuncular olun.Çünkü Milli takımlarımızın sizlere ihtiyacı var.
GELİN,HEP BİRLİKTE GÜZEL GÜNLERE YELKEN AÇALIM.