Eurobasket Elemelerinde boş geçtiğimiz 3 maçın ardından nihayet Hollanda'yı zar-zor da olsa 2 sayı farkla 73-71'lik skorla yenerek, grubumuza kıyısından-köşesinden tutunmayı başardık desek de rakibimiz ile oynadığımız ilk maçı 7 sayı farkla kaybettiğimiz için ikili sayı averajını da Hollanda'ya kaptırdık.(Ayrıca Hollanda'nın bizden 1 fazla galibiyeti olduğunu da unutmayalım.)
Neden buruk galibiyet?
1-Sıradan bir takım karşısında galip geldik ama rakibin oyun ve taktik disiplininin çok çok gerisinde kaldık.
2-Son 4 günde 3.maçına çıkan yorgun adam Shane Larkin'in 23 sayı ve 9 asistle takımımızı adeta tek başına sırtlama çabalarına 1-2 oyuncumuz dışında ayak uyduramadık.
3-Rakibimiz karşısında bir ara elimize geçirdiğimiz 8 sayı sayılık farkı korumak adına taktiksel ve akılsal olarak hiç bir şey yapmadık.
4-Takım oyunundan ve topu kontrollü çevirmekten çok,koş-koş-at basketbolu ile yine fazla bir şey yapamayacağımızı gördük.
5-Kısaca,bu galibiyet bile ilerisi için hiç ama hiç ümit vermedi.
Şimdi grubumuzda yeni yılın Şubat ayında önce İsveç ve ardından da Hırvatistan ile oynayacağımız 2 maçımız daha var.Ancak grubumuzdaki 4 takım arasında en kötü averaja sahip ekip biziz.Bu şartlar altında çıkacağımız 2 maçın sonucu ne olur,bir mucize gerçekleşebilir mi? Bekleyip,göreceğiz.
"Çıkmayan candan ümit kesilmez " denir ama eğer Avrupa Şampiyonasında boy gösterecek 24 takım arasına giremezsek ki öyle de görünüyor,o zaman futbolda olduğu gibi artık basketbolda da küme düştük diyebiliriz.