Site En Üstü 728x90 - 970x90 (bball)

06-09-2019 AVNİ ERBOY

Mucizenin eşiğinden dönen ve Amerika gibi dev karşısında galibiyeti atamadığı son dört faul ile kaçıran “12 Dev Adam” ne yazık Çekya karşısında aldığı yenilgiyle son 16’ya kalamadı ve klasman oynamak gibi sıkıntılı bir döneme girdi…
Amerika karşısında NBA patentli oyuncularımızın olağanüstü çabasıyla galibiyete çok yaklaşmamıza karşın ABD’nin uzatmaya taşıdığı maçın kaderini son 4 faul atışı kaçırmamız çizdi… 
O moral bozukluğu, gösterilen büyük performansın yarattığı mental ve fiziki yorgunluğun acısını Çekya maçında çekme korkumuz gerçeğe dönüşünce, istemediğimiz sonuç ortaya çıktı…
Şimdi Dünya Kupası’nda keyifler kaçık olarak seyredeceğimiz 17-32 maçlarından alacağımız sonuçlar da oldukça önemli. 
Gündemdeki soru şu: “Biz sıra takımı mıyız?”
Gerçek rakibimizi unutup, mucizenin peşinden koşmanın bedelini ağır ödediğimiz bir Dünya Kupası olarak hatırlayacağımız Çin’den bakalım nasıl bir sonla ülkemize döneceğiz?
NBA’de oynayan Ersan, Cedi ve Furkan’ın performansları rakibe göre programlanmış gibiydi… 
Öncelikle takım oyunundan çok, bireysel becerilerini ön plana çıkararak “kahraman” olmanın yanı sıra “kariyer” peşinde koşma imajı çizmeleri de Ufuk Sarıca’yı çok zor durumda ancak çaresiz bıraktığını söylemeden de geçemeyeceğim.
Ne yapacaksınız ki; eldeki malzeme bu!..
Şimdi basketbol kamu oyunda “Beş Numara” tartışması başlayacak… Yabancı şansını “Bir Numara” yerine neden “Beş Numara kullanmadın?” tartışması sosyal medyayı yıkacak!
Düşenin dostu olmaz… Elini uzatacakları yerde bir tekme de onlar vururlar!..
Bunu sakın unutmayın…
Düşmeye gör…
ABD’yi yensek yer yerinden oynayacak, Karşıyaka’da adına park açılan Ufuk Sarıca’nın bu kez çeşitli şehirlerde heykeli bile dikilecekti. 
Çekya’ya yenilip de 16 dışında kalınca, her şey şimdi “tü kaka…”
Basketbolumuzun yeniden yapılanması şart. 
Önemli olan coach, teknik kadro, oyuncular değil…
Önemli olan üst yapı. Suçlu veya suçluları salonun ortasında değil, dışında aramak daha mantıklı. Çin’e gitmeyen ve sosyal medyada “prim yok ondan gitmedi” esprileriyle ağızlara sakız olan TBF Başkanı Hidayet Türkoğlu ve burnundan kıl aldırmayan, yanlarına bile yaklaşılamayan TBF idari kadrosu öncelikle sorgulanmalı… 
Bu düşüncede olan “Türk Basketbol Kamu Oyu” doping etkisiyle kazanılan seçimlerden bu yana gidişattan hiç de hoşnut değil…
Basketbol ülkemizde futboldan sonra en çok sevilen spor. hele hele bazı kentlerde basketbolun gücü ve sevgisi inanın futbolu bile alaşağı etti… Herkes basketbol sevdalısı oldu…
Gerçek rakibini unutup, “dev”e saldırıp harap olmanın bedelini ağır ödediğimiz Çin’de, devam eden Dünya Basketbol Şampiyonası’ndan çıkaracağımız pek çok ders var… 
Şanghay Oriental Spor Merkezi'ndeki maçta bizi potaya gömen Çekyalı Balvin’i Türk takımlarına önersek bizimle dalga geçerlerdi… Balvin’e inanan ve oynatan cochların cesaretini Türk antrenörlerden de beklemeliyiz. 
Piyasayı elinde tutan ve her istediğini yaptıran menajerler sayesinde “İçi geçmiş yabancı oyunculara cennet” olan ülkemizde artık Türk Gençlerine güvenmeli ve onlara daha fazla süreler vermeliyiz… 
“Avrupa’nın en değerli ligi” masalına sponsorlar bile gülüp geçiyor… Ama ne yapsınlar!
Biz, biz olalım ve “Türk Gençleri”ne sonuna kadar güvenip, onların arkasında durarak, hak ettikleri formayı verip sürelerini uzatalım ki; Çekya gibi rakiplerden tokadı yediğimizde kendimize gelip de; kara kara düşünmeyelim… 
Anadolu’da herkesin bildiği bir laf vardır: “Dimyata pirince giderken, evdeki bulgurdan da olmayalım…”
Olduk mu? Olduk!..  




AVNİ ERBOY Diğer Yazıları
Detay Sağ 1 - 300x300 (google)
Köşe Yazarları
Çok Okunan Haberler
Detay Sağ 2 erboy  - 300x250